Kara Kütüphane'de Yeni Projeler, Hayaller ve Fikirler





Okuduğum ve okuyacağım kitapları öncelikle bir monolog olarak düşünmüş olmama rağmen geçen beş buçuk aylık sürede birçok kişinin yazdıklarımı okuması, site üzerinden olmasa da sosyal medya üzerinden limitli bir okuyucu grubunun bana yazdıklarımla ilgili geri dönüşler yapıyor olması beni çok mutlu etti. Aslında blog sitelerinin web günlüğü olarak kullanılması amacının dışında farklı bir amaçla bu sitede bir takım yazılar ele alıyorum. Yapılan geri dönüşler güzel olmakla birlikte, tek alanın duvarları arasında ilerlemekten hem biraz sıkıldım, hem de yoruldum. Kütüphanemde mevcut ve okumuş olduğum kitapları tanıtmak, bu doğrultuda Türk Tarih Maratonu ile eş zamanlı yürütmek istediğim bir kaç farklı alan daha seçmek mecburiyetinde hissettim kendimi. Gerçi siteye her girdiğinizde yeni değişikliklerle karşılaşmanız da olası. Fark edebileceğiniz gibi, sitemin kuruluş amacını taşıyan maratonum için ayrı bir başlık düzenliyorum. Bununla birlikte tanıttığım kitapların yazarlarına ait linklere tıklayarak, bu yazarlara ait tanıtmış olduğum varsa diğer kitaplarına da ulaşabilirsiniz. Güncel olarak hangi kitabı okuyor olduğumu gösteren bir pencere de eklemiş bulunmaktayım. Siteyi daha kolay kullanabilmeniz için, etkin bir etiketleme sistemi kullanmam gerektiğini fark ettim. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde sitenin blog görünümünü değiştirmemekle birlikte, sahip olduğum imkanlar doğrultusunda pek çok değişiklik yapmayı düşünüyorum. Uzun vadeli olarak sitenin alan adını almak ve bir blog sitesinden yazılarımı ve kitap tanıtımları yaptığım görsel açıdan üstün bir site oluşturmak bu planlarımın içerisinde. Daha uzun vadeli olarak, kendi hayat planım çerçevesinde bir odasını kütüphane ve okuma odası yapabileceğim yeni bir ev almak var. Her ne kadar siteyle ilgili bir hayal değilmiş gibi gözükse de, bence sitemi yakından ilgilendiriyor. Çünkü daha büyük kütüphane, daha çok kitap demek. Kısa vadeli olarak ise aşağıda belirttiğim farklı alanlar için başlangıç yazıları hazırlamaktayım.


- Bunlardan ilki fantastik kurgu serileri olacak. Özellikle Taht Oyunları dizisinin çok revaçta olduğu günümüzde fantastik kurgunun en önemli örneklerini sizlere tanıtmayı planlıyorum. Bu uğurda da ilk sırayı haklı olarak Yüzüklerin Efendisi serisi alıyor. Bu kapsamda sizleri Tolkien, Rowling, Martin, Salvatore, Weiss&Hickmann gibi yazarlarla ve frp evreninin muhteşem karakterleri olan Aragorn, Strahd, Drizzt, Raistlin gibi karakterlerle tanıştırmayı planlıyorum. Bu serilere de rahatça ulaşabileceğiniz bir menü hazırladığım gibi, yazarlar fihristinden de bu tanıtımlara ulaşabilmenizi sağlayacağım.

- Site içeriğinde bir kaç örneği bulunan Dünya Klasiklerini de bir çatı altında ve yan başlıkta toparlamayı düşünüyorum. Bu noktada okuduğum ve üzerinden yıllar geçmesine karşın etkisini atamadığım pek çok klasik romanı sizlere tanıtmayı planlıyorum. Elbette aralarında yeni okuyacak olduklarım da yer alacaklar. Şahsen Rus edebiyatı ve romanlarından daha çok hoşlanmamdan dolayı, klasik romanlardaki ağırlık Rus yazarlar üzerinde olacak.

- Başlamayı düşündüğüm bir diğer projede Mitoloji Maratonu. Tahmin edersiniz ki, ağırlık Türk mitolojisi üzerine olacak. Hatta sahip olduğum kaynaklara şöyle bir baktığımda ağırlığın Dede Korkut üzerine olacağını söylemem mümkün. Bununla birlikte yine de sahip olduğum kaynaklar doğrultusunda Sümer ve Yunan mitolojilerine ilişkin kafa patlatmayı düşünüyorum.

- Dinler tarihi ile veya dinlerle ilgili önceden okumuş olduğum eserler, Gök-Tanrı inancından tasavvuf perdesine kadar ilerlemiş olduğundan, bu noktayı kendime başlangıç noktası çekip, size hem ayrı ayrı bu inançlardan, hem de mevcut olabilecek bağlarından söz etmeyi planlıyorum. Burada ki amacım da bir faaliyet izlemek değil, aralarında dinler tarihinin önemli eski metinlerinin de bulunduğu güzide ve hacimli eserlerle sizleri tanıştırmak olacak.

Pek tabii tarihi romanlar ve günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan dönemlerinin çok satan romanları ile ilgili de paylaşımda bulunmaya gayret göstereceğim. Ancak Türk tarih maratonu sebebiyle yazı yayınlama hızımın ayda altı yayın ortalaması ile devam ettiğini göz önünde bulundurmanızı rica ederim. Her ne kadar bulduğum nadir boşluklarda geceleri bile yazmaya devam etsem de, bu ortalamanın ayda on yayından fazla olamayacağını öngörüyorum. En azından mayıs ayında on yazı yayınlamak veya üstüne çıkmak gibi bir hedefim var.

Umarım bu hedeflerimi gerçekleştirecek ve siteyi olduğundan daha fazlası haline getirebilecek projeleri hayata geçirecek kadar zamanım olur.