Kitle Psikolojisini Yorumlamada Psikanaliz: Körü Körüne İnanç - Prof.Dr. Vamık D. Volkan

"Koyunlardan oluşan bir halkın babası, kurtlardan oluşan bir hükümettir."
Edward R. Murrow



Kitle psikolojisini tetikleyen unsurların temelinde ne yatar? Geniş grupların ve bu grupların liderlerinin kriz ve terör dönemlerindeki hareketlerinin altında ne yatmaktadır diye düşündüğünüz oldu mu? Veya bu kadar ayrıntılı düşünmeseniz bile, farkında olduğunuz ya da fark etmediğiniz halde, mensubu bulunduğunuz geniş bir grup var mı? Bu psikanaliz dilinde nasıl açıklanıyor? Tıpkı insanların olduğu gibi, grupların ve o grupları yöneten liderlerin hareketlerinin gerisinde yer alan amaçlar ya da bu hareketlerin sonucu olarak toplumda ortaya çıkacak psikolojik travmalar neler olabilir? İşte bu ve bunun gibi birçok soruya cevap bulabileceğiniz çok kıymetli bir kitabı tanıtacağım size. Prof. Dr. Vamık Volkan psikanaliz dalında dünya çapında tanınan, çok önemli savaşlar ve çatışmalar sonrası, Boşnaklar ve Sırplar, İsrail-Filistin ve bunun gibi bir çok topluluk arasında arabuluculuk ve danışmanlık yapan komisyonlarda görev almış; çatışma yaşanan coğrafyalarda, her birinin ciddi sorunlarla boğuştuğu ülkeler üzerinde çalışmalar yapmış, Psikanalitik Kitle Psikolojisi dalında en önemli isimlerdendir. Aynı zamanda kendisi Politik Psikiyatrinin kurucusu sayılmaktadır. Bu sebeple kitle psikolojisinin analizi konusunda otorite olduğunu belirtmem gerek. Kitaba gelirsek Okuyan Us yayınları tarafından basılmış, karton kapaklı 520 sayfalık bir kitap. Öncelikle bu 520 sayfanın 130 sayfa civarı bir kısmı, kitap içerisinde verilen dipnotları içeriyor. Benim son dönem kitaplarda en beğendiğim tekniklerden biri olarak, dipnotları kitap sonunda ayrı olarak sunmak yoluna gidilmiş. Böyle kitaplarda, kesintisiz olarak anlatılanı okuyup, daha sonra her not için tekrar ilgili sayfasına dönerek baştan okumak, hem okuduklarınızı hazmetmenizi, hem de okuma keyfinizin geniş geniş dipnotlarla kesilmesini engellemiş oluyor. Peki ne anlatıyor bu kitap? Kitap genelinde psikiyatri, psikoloji ve psikanaliz terimleri ile bol bol karşılaşacağınızı belirtmem lazım. Geniş grup kimliği, seçilmiş travmalar, regresyon (gerileme) gibi kavramlarla sık sık karşılaşıyorsunuz. Vamık Volkan kitabın içerisinde bu terimleri sözlük anlamı ile açıklamamakla birlikte, konuya ilişkin sunduğu önermelerden neden bahsettiğini anlayabilirsiniz. Ya da benim gibi şanslı iseniz, en yakın arkadaşınız psikiyatristtir. Bir buçuk yıl önce de bu kitapla, arkadaşımın tavsiyesi üzerine tanışmıştım zaten.

Kitabın tam ismi, Körü Körüne İnanç/Kriz ve Terör Dönemlerinde Geniş Gruplar ve Liderleri. Kitabın giriş kısmında, geniş grup kimliği ile kastedilenin ne olduğu açıklanıyor. Kısaca belirtmek gerekirse, aidiyet hissettiğiniz millet, boy, kabile veya mensubu bulunduğunuz din, tarikat, cemaat gibi olgular ayrı ayrı birer geniş grup kimliği anlamına geliyor. Bireysel kimliğiniz ve günlük yaşamınızda sürekli hatırlamadığınız bir kimlik olan geniş grup kimliği, olumsuz hallerde, travma, kriz ve terör dönemlerinde veya geniş grubu temsil eden liderlerin toplumsal gerilemeye sebebiyet verebilecek seçilmiş travmaları veya söylemleri kullandığı zamanlarda hortluyor. Bunun dışında olumlu olaylarda veya kenetlenme duygusu gerektiren sosyal hareketlerde de ortaya çıkabiliyor. Vamık hocaya göre geniş grup kimliklerine sahip olmak veya bu gruplara aidiyet hissetmek sosyal bir ihtiyaç ve normal karşılanacak bir durum. Hatta toplumsal gerilemenin (regresyonun) her zaman kötücül bir gerileme olamayacağını, kitapta örnek verdiği bazı durumlarda bu gerilemenin toplumsal ilerleme için gerekli olduğunu vurguluyor. Kitapta daha sonra geniş grup psikolojisi ele alınıyor. Bu bölümde Vamık Volkan'ın sınıflandırmaları ve maddeler halinde sunduğu bütün geniş gruplar için geçerli gördüğü betimlemeleri okurken kendi kendinize, bir yandan kızıp, bir yandan da tespitlerin doğruluğuna hayret ediyorsunuz. Daha sonra aynı kısımda geniş grup kimliklerinde gerilemenin yarattığı olgular inceleniyor. Bu noktada yazarın önceki arabuluculuk deneyimlerinden örnekleri de okuyabiliyorsunuz. Bu özelliği sebebiyle olayları değerlendirmede hem tecrübesini, hem de akademik birikimini tam anlamıyla ortaya koymuş olması yönüyle sizi ikna ediyor Vamık Volkan. Buradan da geniş gruplarda insanları birbirine bağlayan ritüellere ilişkin bilgi veriliyor. Kitabın ikinci kısmında kökten dinciliğin psikolojisi incelemeye alınıyor ve 11 Eylül, Afganistan ve Amerika'daki bazı aşırı uç tarikatlar gibi örnekler üzerinden ciddi bir incelemeye tabi tutuluyor konu. Bu kısımda yazanları okurken kendi ülkeniz ve yaşamakta olduğunuz çevre hakkında çıkarımda bulunmamak elde değil.

Üçüncü kısımda ise liderlere dair yapılan çok enfes bir inceleme var. Aslında kitapta bu kısıma gelene kadar, geniş gruplarda kötücül gerilemeye sebebiyet veren liderler hakkında kitabın içeriğinde çok ciddi incelemeler mevcut ancak bu bölümde, liderleri olduğu geniş gruplarda yapıcı ilerleme sağlayan Atatürk ve Tanzanya Birleşik Cumhuriyetinin kurucusu Nyere portreleri incelemeye alınıyor. Bu liderlerin davranışları altında yatan psikanalitik nedenler sorgulandığı gibi, izledikleri yöntemin toplumda oluşturduğu ilerlemenin, psikolojik sebeplerini de irdeleyen bir bölüm bu. Kitabın en son bölümünde de Arnavutluk'un durumu mercek altına alınmış. Vamık Volkan'ın bu ülkeyi seçmesinin özel bir sebebi var. Çünkü, Enver Hoca olgusu yüzünden toplumsal gerilemenin en ağır şekilde yaşandığı ülkelerden biri olarak belirlemiş durumda bu ülkeyi. Kitap, kitle psikolojisi açısından zihninizi inanılmaz derecede aydınlatıyor. Olayları yorumlarken, ait olduğunuz geniş grup kimliğini kullanırken hem kendinizi, hem de başkalarını nasıl baskı altına alabileceğinizi fark ediyorsunuz. Kitap içerisinde Bosna savaşından, İsrail-Filistin çatışmasına, Afganistan'dan Tanzanya'ya birçok örnek bulabilmek mümkün. Kitabın yazarının önemli ülkelere politik psikiyatri konusunda danışmanlık yaptığını belirtmek isterim. Tabii geniş grup kimliği zarar gören veya geniş grup kimliklerini başka kimliklere saldırma sebebi olarak algılayan bazı gruplar veya onları temsil eden insanlarca Vamık Volkan ülkemizde gayri resmi olarak vatan haini ilan edilmiş durumda. Hatta bunun için hiç üşenmeden, resmini bir ABD Donanma Subayının resmine montajlayıp, Amerikan ajanı olduğunu iddia edenler bile var. Kanımca bütün bunların sebebi, geniş grupların çatışmasından nemalanan insanlar olsa gerek.

Geniş grup kimliği çok olumlu gelişimler getirebildiği, toplumsal huzur ve refahı sağlayabildiği gibi; yanlış liderler tarafından yönetildiğinde ciddi savaşlara, çatışmalara, toplumsal ayırılıklara sebebiyet verebilecek bir kimlik. Zaman zaman çoğumuz ait olduğumuz kimliğin yapısına uyan seçilmiş travmaları yaşadığımızda, birden bireysel kimliğimizden sıyrılıp, bizden kilometrelerce uzakta gerçekleşen olaylar için, sanki oradaymış gibi ahkam kesebiliyoruz. İşte en azından bu güdülerden kurtulabilmek için kesin inançlarımızdan soyutlanmamız ve ait olduğumuz grup kimliğimizin yönlendirilmesine engel olmak için bilinçlenmekten, körü körüne inandığımız şeyleri sorgulamayı öğrenmekten başka çaremiz yok.

Çünkü bu hayat, birlikte yaşamayı öğrendiğimiz zaman anlamlı olacak.




Yorumlar